Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Ermeni Apostolik Kilisesi arasındaki siyasi ve dini gerginlik yeni bir boyut kazandı. Başbakan Paşinyan, kendisine yönelik "gizli Müslüman" ve "sünnetli" olduğu yönündeki iddialara dikkat çeken bir yanıt verdi.

Paşinyan, Başpiskopos Bagrat Galstanyan ve kilise yetkililerinin hakkında ortaya attığı iddiaları reddederek, bu tür açıklamaların toplumda dini ayrımcılığı teşvik ettiğini ve siyasi manipülasyon unsuru olarak kullanıldığını öne sürdü.

Darbe girişimi suçlamaları sonrası tansiyon yükseldi

Ermeni hükümeti, Başpiskopos Galstanyan ve 14 kilise yetkilisini, darbe girişimi planlamakla suçlayarak gözaltına almıştı. Bu gelişme, Ermeni Kilisesi ile iktidar arasındaki ilişkileri daha da gergin hale getirdi.

Kilise çevrelerinden gelen, Paşinyan'ın dini kimliğine dair iddialara ise Başbakan sert tepki verdi. "Beni böyle bir iddia ile suçlayanların niyetlerini kamuoyunun takdirine bırakıyorum." diyen Paşinyan, dini kurumları halkı kutuplaştırmaktan kaçınmaya davet etti.

Patrik Karekin hakkında da iddialarda bulundu

Paşinyan ayrıca, Ermeni Patriği II. Karekin hakkında da dikkat çeken açıklamalar yaptı. Patriğin bekârlık yeminini ihlal ettiğini öne süren Paşinyan, "Yemin ettiği halde ailesi olduğunu biliyoruz. Bu gibi durumlar kilise inancını zedeler" ifadelerini kullandı.

Kilise ile devlet arasındaki sınırlar tartışılıyor

Ermenistan'da kilise ve devlet ilişkileri, Anayasa'da ayrı kurumlar olarak tanımlansa da, son yıllarda yaşanan siyasi krizlerde dini kurumların siyasete etkisi giderek daha fazla tartışılır hale geldi.

Paşinyan'ın açıklamaları, hem ülkede hem de uluslararası kamuoyunda yankı uyandırdı. Siyasi gözlemciler, bu tür söylemlerin dini özgürlükler ve devlet yönetimi arasındaki hassas dengeyi etkileyebileceği görüşünde birleşiyor.