DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, özerklik, vatandaşlık tanımı ve Türkiye'nin üniter yapısı hakkındaki tartışmalara tv100 ekranlarında açıklık getirdi. "Özerklik isteseydik korkmadan açıkça ifade ederdik" diyen Bakırhan, toplumsal barış ve demokratikleşme çağrısında bulundu.

PKK'nın silah bırakma ve kendini feshetme kararının ardından Terörsüz Türkiye süreci ikinci aşamaya geçti. Bu yeni süreçte gözler yasal düzenlemelere çevrilmişken, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan tv100'de merak edilen soruları yanıtladı.

"Özerklik isteseydik açıkça isterdik"

Bakırhan'a yöneltilen "Özerklik mi istiyorsunuz?" sorusuna verdiği yanıt dikkat çekti:

"Özerklik isteseydik açıkça isterdik. Bu, korktuğumuz ya da sakladığımız bir şey değil. Biz sadece yerel demokrasiden söz ediyoruz."

"85 milyonun tamamı Türk değildir"

Bakırhan, Anayasa'daki vatandaşlık tanımı ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de yaşayan 85 milyonun tamamı Türk değildir. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bu coğrafyada hep beraber yaşıyoruz. Herkesin tek kimliğe sıkıştırılması temel sorunlardan biridir. Bütün farklılıkları kapsayan bir tanımlama elbette ki iyi olur."

Toplumsal barış vurgusu

Toplumsal barışın önemine değinen Bakırhan, "Silahlar değil, barış en büyük güvenliktir" diyerek şu ifadeleri kullandı:

"Orta Doğu'da dönem değişti. Demokratikleşme, farklılıkları kabul etme ve birlikte yaşama en büyük güvenliktir. Türkiye'nin gücü içeride sağlayacağı barıştır."

"PKK Türkiye'ye karşı mücadele etmeyecek"

"PKK Türkiye'ye karşı mücadeleye devam edecek mi?" sorusuna yanıt veren Bakırhan, iddiaları reddetti:

"Kesinlikle böyle bir durum yok. Türkiye halkları böyle bir algıya inanmasın. Kongre kararlarında Türkiye'de birlikte yaşam dışında tek bir ima dahi yok."

Lozan açıklaması

Bakırhan, Lozan tartışmaları hakkında ise şunları söyledi:

"Ortak vatan çağrısını yapanlar mevcut sınırları kabul ediyor. Lozan'ı kabul eden birisi Türkiye'nin neresini bölüyor olabilir ki?"

"Süreci uzatmamak gerekiyor"

Silah bırakma sürecine ilişkin uyarıda bulunan Bakırhan, provokasyon riskine dikkat çekti:

"Sürecin uzaması sabotajlara neden olabilir. Bu süreci hızla bir noktaya vardırmak gerekiyor."